Cerir b. Abdullah (r.a.)
"Ben, Allah Resulü (a.s.) ile namaz kılmak, zekât vermek ve her Müslümana nasihat etmek (hayır ve iyilik öğretmek) üzere sözleştim" demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 83
Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Zinakar kişi zina ettiği zaman (kâmil bir) mümin olduğu halde zina edemez. İçki içen de içtiği zamanda (kâmil bir) mümin olarak içemez. Hırsız da çaldığı zaman (kâmil bir) mümim olduğu halde çalamaz."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 86
Abdullah b. Amr'ın (r.a.) anlattığına göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Dört şey her kimde bulunursa katıksız münafık olur. Her kimde bunların bir parçası bulunursa onu bırakıncaya kadar kendisinde münafıklıktan bir huy kalmış olur: Konuştuğu zaman yalan söyler, taahhüdde bulununca taahhüdünde durmaz, vaat ettiği zaman vadini yerine getirmez, düşmanlık beslediği zaman da haktan ayrılır."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 88
Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, vaat ettiği vakit vaadinde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyanetlik eder."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 89
Abdullah b. Ömer'in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: "Kişi (din) kardeşine kâfir dediği zaman muhakkak ikisinden biri o küfür kelimesini üzerine alarak dönmüştür (Küfür kelimesi ikisinden birisi üzerinde kalır)."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 91
Ebu Zerr (r.a.)
Allah Resulü'nü (a.s.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir: "Herhangi bir kimse bile bile babasından başkasına ait olduğunu ileri sürerse muhakkak nankörlük etmiş olur. Kendisine ait olmayan bir şeyi iddia eden, bizden değildir ve o kişi ateşte oturacağı yere hazırlanmalıdır. Her kim öyle olmadığı halde bir kimseyi kâfirlikle itham eder yahut ona Allah'ın düşmanı derse, dediği söz kendisine döner."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 93
Ebu Hureyre (r.a.)
Allah Resulü'nün (a.s.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Babalarınızı terk etmeyiniz. Her kim babasını reddederek terk ederse, nankörlük yapmış olur."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 94
Sa'd b. Ebu Vakkas (r.a.) şöyle anlatır:
Ben şu kulaklarımla, Allah Resulü'nün (a.s.), "Her kim müslüman olduğu halde babasından başkasına, babası olmadığını bilip dururken babalık nesebi iddia ederse, o kişiye Cennet haramdır" buyurduğunu duymuşumdur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 95
Abdullah b. Mesûd'un (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Müslümana sövmek fasıklık ve onu öldürmek için dövüşmek küfürdür."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 97
Cerir'in (r.a.) bildirdiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) Veda haccında kendisine: "Halkı sustur da beni dinlesinler" diye emretti. Sonra da şöyle buyurdu: "Benden sonra birbirlerinizin boyunlarını vuran kâfirler durumuna dönüşmeyiniz."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 98
Zeyd b. Halid Cühenî'nin (r.a.) anlattığına göre:
Allah Resulü (a.s.) Hudeybiye'de geceleyin yağmış olan yağmurdan sonra kendilerine sabah namazı kıldırdı. Namazı bitirince yüzünü cemaate döndürdü ve: "Bilir misiniz, Rabbiniz ne buyurdu?" diye sordu. Allah ve Resulü en iyi bilendir, dediler. Allah Resulü: "Allah, kullarımdan kimi bana iman etmiş, kimi de kâfir olarak sabahladı. Her kim Allah'ın ihsanı ve rahmetiyle üzerimize yağmur yağdı dediyse işte o, bana iman etmiş, yıldıza iman etmemiştir. Her kim de şu şu sebeplerle üzerimize yağmur yağdı dediyse işte o, bana değil, yıldıza iman etmiştir, buyurmuştur" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 104
Enes'in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Münafığın alâmeti Ensar'a buğzetmesi, müminin alâmeti ise Ensar'ı sevmesidir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 108
Berâe (r.a.)
Hz. Peygamber'den (a.s.) şu hadisi naklederek Ensar hakkında şöyle buyurmuştur: "Ensar'ı ancak mümin olan sever ve onlara münafık olandan başkası da buğz etmez. Onları seveni Allah sever, onlara buğzedene ise Allah da buğzeder."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 110
Abdullah b. Ömer'in (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Ey kadınlar topluluğu! Sadaka verin ve çokça bağışlanma dileyin. Çünkü ben Cehennemliklerin çoğunun sizlerden olduğunu gördüm" buyurdu. Bunun üzerine onlardan aklı başında ve vakarlı bir kadın: "Bizim neyimiz var ki Cehennemliklerin çoğu olmuşuz! Ey Allah'ın Resulü?" diye sordu. Allah Resulü: "Çünkü siz (ötekine berikine) çokça lânet eder, kocalarınızın yaptığı iyiliklere nankörlük (küfran) gösterirsiniz. Akıllı ve ihtiyatlı bir kimsenin aklını sizin kadar eksik akıllı, eksik dinli hiç bir kimsenin çelebileceğini görmedim" buyurdu. Kadın: "Ey Allah'ın Resulü! (Peki) Akıl ve din noksanlığı nedir?" dedi. Allah Resulü buyurdu ki: "Akıl noksanlığına gelince, iki kadının şahadeti bir erkeğin şahadetine denk olur. İşte bu, akıl noksanlığıdır. Birçok geceler bekler, namaz kılmazsın, Ramazanda da (bir müddet) oruç tutmazsın. İşte din noksanlığı da budur."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 114
Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü'ne (a.s.) hangi amel daha faziletlidir? diye soruldu. Allah Resulü: "Allah'a imandır" buyurdu. Sonra nedir? denildi: "Allah yolunda cihat etmektir" buyurdu. Bundan sonra nedir? denildiğinde: "Kabul olunan hacdır" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 118
Ebu Zerr'in (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber'e: Ey Allah'ın Resulü! Amellerin en faziletlisi hangisidir? diye sordum. (Efendimiz de), "Allah'a iman etmek ve onun yolunda cihat etmektir" buyurdu. Hangi köleyi hürriyete kavuşturmak daha faziletlidir? dedim. "Sahibine göre en güzel ve en pahalı olanı" buyurdu. Eğer bunları yapamaz isem? deyince, "Yapana yardım edersin, yahut beceriksiz olan kimseye iş yapıverirsin" buyurdu. Ey Allah'ın Resulü! Amelin bazısını yapamazsam ne buyurursunuz, dedim. "Kendini insanlara kötülük yapmaktan alıkoyarsın. İşte bu da nefsine karşı senden bir sadakadır" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 119
Abdullah b. Mesûd (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Allah Resulü'ne (a.s.): Hangi amel en faziletlidir? diye sordum. "Vaktinde namaz kılmaktır" buyurdu. Sonra hangisidir? dedim: "Ebeveyne iyilik etmektir" buyurdu. Sonra hangisidir? dedim: "Allah yolunda cihat etmektir" buyurdu. Kendilerine sıkıntı vermiş olmasaydım daha çok soru soracaktım.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 120