Biz oruç tutmuş olmanın verdiği huzur ve saâdet içinde mübarek günleri yaşarken, acaba hiç düşünmüş müyüz:
- Nasıl oruç tutuyoruz?
Diyeceksiniz ki:
- Orucun da nasılı olur mu? Normal oruç tutuyoruz işte. Oruç bozucu şeyleri yemiyor, içmiyor, kitablarda orucu bozucu olduğu bildirilen hususlardan uzak duruyoruz.
- Doğrudur. Orucu bozucu şeylerden uzak kalınca oruç tutulmuş, borçtan kurtulunmuş olunur. Ancak böylesi oruç (avâm) orucudur. Bir de (havâs), ondan sonra da (havâssü'l-havâs) orucu vardır. Acaba bunlardan da hissemiz var mı? Yoksa sadece (avâm) orucu ile mi iktifâ etmiş oluyoruz?
Zannederim, bu tasnifi pek işitmediniz. Birazcık açayım:
Üç türlü oruç vardır; avâmın orucu, havâs'ın orucu, havâssü'l-havâs'ın orucu.
* Avâmın orucu bizimkidir. Sadece orucu bozucu yemek-içmek gibi maddî şeylerden kaçınırız.
* Havâssın orucu sadece bunlardan kaçınmakla kalmazlar. Onlar bütün (uzuvlarıyla) oruçludurlar. Meselâ, oruçlu ağızlarıyla asla gıybet etmezler, yalan söylemezler, birinin aybına bakmazlar, bilseler bile açıklamazlar. Ayaklarıyla haram yola gitmezler. Elleriyle haram şey tutmazlar. Yani, özel bir hayatları olur oruçlu iken...
* Havâssü'l-havâs'ın oruçları ise, aynı şeyleri fiilleriyle yaptıkları gibi kalbleriyle de aynı titizliğe sâhip olurlar. Kalblerine Allah'tan, Allah rızâsından gayri bir şey getirmemeğe gayret gösterirler.
Mübah olan dünyevî sohbetler bile, onlara orucu bozucu hallerden sayılır. Gönüllerine dünya endişesi sokmazlar. Âhiret saâdetinden gayri şeyi akıllarına getirmemeye ehemmiyet verirler. Şâyet dünya endişesi, para arzûsu, câh hissi kalblerine gelirse çok üzülürler, oruçlarını yaraladıklarını kabûl ederler...
Şimdi, sizler, bizler, yani, hepimiz bir düşünelim:
- Orucumuz kimin orucu cinsindendir? Avâmınkinden mi? Havâssınkinden mi, yoksa siz daha da ileri gitmişsiniz de Havâssü'l-havâs'ın orucundan mı nasiblisiniz? (Ahmed Şahin, Bakışlar).
KİMLER ORUÇ TUTMAYABİLİR?
Kimler Oruç Tutmayabilir
Hiçbir özrü yokken oruç tutmamak veya başladığı orucu bozmak günahtır. Hem de kaza ve (eğer başladığı Ramazan orucunu kasden bozmuşsa) keffaret olarak cezası vardır.
Bâzı hallerde ise, oruç tutmamak veya başlanmış orucu bozmak şer'an câiz hâle gelir. Bu haller, şunlardır:
1 - Hastalık: Oruç tuttuğu takdirde hastalığının şiddetlenmesinden veya çok sürmesinden korkan kimsenin sonradan kazâ etmek üzere oruç tutmaması veya başladığı orucu bozması câizdir.
2 - Yolculuk: Ramazanda yolculuğa çıkanların oruç tutmayıp sonraya bırakmaları câizdir. Ancak yolda meşakkate, bedenî bir halsizlik ve rahatsızlığa mâruz kalmak söz konusu değilse, oruç tutmak, tutmamaktan efdal ve hayırlı görülmüştür.
3 - İkrâh (Tehdit ve Zorlama): Orucunu bozmadığı takdirde dövülmek veya yaralanmak veyahut öldürülmekle tehdit edilen bir kimse de oruç tutmayabilir.
4 - Gebelik ve emziklilik: Oruç tuttuğu takdirde kendisine yahut çocuğuna bir zarar geleceğinden korkan hâmile veya emzikli kadın, oruç tutmayıp sonradan kazâ eder. Emzirdiği çocuğun başkasının çocuğu olması hükmü değiştirmez.
5 - Şiddetli açlık ve susuzluk: Açlık ve susuzluktan dolayı helâk olacağından veya aklî muvazenesinin bozulacağından korkan kimse orucunu bozabilir.
6 - Düşkünlük derecesinde ihtiyarlık: Böyle kimselerin de oruç tutmaması câizdir. Böyleler oruç tutmayacakları gibi, kazâ da edemeyeceklerinden fidye verirler.
7 - Hayız - nifas hâli: Bu hallerde oruç tutulması haramdır.
* Nâfile oruç tutanlar için, ziyafete dâvet edilmek bir özürdür. Böyle bir kimse, hane sahibinin ısrarı üzerine orucunu bozabilir.
Oruçlu Olmadığı Halde, Oruçlu Gibi Davranması Gereken Kimseler:
* İmsâk vaktinden sonra yolculuğu biten bir yolcunun da günün geri kalan kısmında oruçlu gibi davranması, yani, yemeden içmeden ve ailevî münasebetten kaçınması gerekir.
* Gündüz iyileşen hasta için de hüküm aynıdır. O da oruçlu gibi davranmalıdır. Böyle hareket etmek, bir görüşe göre vâcib, diğer bir görüşe göre de müstehabtır.
* Yolcu, hasta, hayızlı ve lohusa olanlar, kendilerini oruçlu gibi göstermek zorunda değildirler. Yeyip içebilirler. Ancak kendilerinin mâzeretini bilmeyen halkın su'-i zannına sebeb olmak ihtimaline karşı, bunu alenen yapmaktan kaçınmak, gizlice yeyip içmek âdâba daha uygundur.