grup medine esintisi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

grup medine esintisi

dini bilgilerin buluştuğu tek adres..
 
AnasayfaportalGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Fakir bir gencin ibretli mektubu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Askan ©
Admin
Askan ©


Mesaj Sayısı : 104
Yaş : 35
Kayıt tarihi : 26/08/08

Fakir bir gencin ibretli mektubu Empty
MesajKonu: Fakir bir gencin ibretli mektubu   Fakir bir gencin ibretli mektubu Icon_minitimeÇarş. Ağus. 27, 2008 12:12 am

Biz fakir gençlerin müşterek derdi, evlenip bir yuva kuramamaktır.
Tahsille birlikte para, hemen her kapıyı açıyor. Bunlar yoksa, ister
ağzınızla kuş tutun, ister salih olun faydası yok. Çoğu, (Hem salih
olsun, hem de zengin ve tahsilli olsun) diyor. Üçünün bir arada
bulunması her zaman mümkün mü? Salih olduktan sonra diğerlerinin
üstünde durmalarının sebebini anlayamadık.

Tavsiye üzerine
beş-on kişiye gittik. Birisi, (Kardeşim, namaz kıl yeter. Başka şey
istemiyoruz) dedi. Tamam dedim, işte bu oldu. Kızın babası, (Madem bir
yuva kuracaksın, yuvan sağlam olmalı. Evine şunları al, nişanı yapalım)
diyerek bir liste uzattı. Bulaşık makinesi ve temizlik robotundan tutun
da, mobilyaya kadar, ancak zenginlerin evinde bulunan bütün ev
eşyalarını yazmış. Hepsinin değeri beş-on milyarı aşıyor.

Listeyi
veren zata gidip, (Vallahi ben banka soyamam) dedim. Bana, tuhaf tuhaf
bakarak, (Ne bankası, niçin soyacaksın?) dedi. (Verdiğiniz listedeki
eşyaları alabilmem için zengin olamadığıma göre, başka çıkar yol yok)
dedim. Son cevabı şu oldu: (Evlenecek genç, bu eşyaları hazırlamış
olması gerekirdi. Ben evladımı sokakta bulmadım. Benim kızım bunlar
olmadan iş yapamaz.)

(Hani namaz kılmam yeterliydi, madem kızına
bunlar şartsa, kendiniz alın) diyemeden ayrıldım. Başkalarına da
gittim. Onlar daha baştan, (Evin var mı, şunları alabilecek misin?)
diye soruyorlar. Benden hayır cevabını alınca, onlar da hayır diyorlar.

Bir
de çok fakir bir ailenin kızına talip oldum. Babası, (Biliyorsun, biz
fakiriz. Bütün düğün masraflarını sen yapacaksın. Evine de hiç değilse,
şu eşyaları alacaksın) dedi. (Gücüm yettikçe alsam olmaz mı?) dedim.
(Öteki kızımı senin gibi birisine verdim. Kuru evde, kızcağız perişan
oldu. Bunu da aynı duruma düşürmek istemiyorum) dedi.

Hiçbir problem çıkarmayan fakir birisine gittim. O da, (Kızımı yalnız oturtacaksın, yanına anneni istemeyiz) dedi.

Diğer
fakir arkadaşlarımız da buna benzer olaylarla karşılaştı. Kimine kısa
boylu dediler, kimine çirkin dediler. Kimine de çok iri dediler. Kimini
de içgüveyi olarak istediler. Fakat para ve tahsil olsaydı, belki
bunlara hiç bakmazlardı.

Efendim, durumlar böyledir. Bu gidişle
evde kalacağım...Bir kızın küfvü [dengi] ne demektir? Ana babamız
günahkâr diye mi başımıza bunlar geliyor? Asalet nedir?
CEVAP
Bahsettiğiniz
olaylar, hemen her yerde, her zaman böyledir. Asırlardan beri, (Şimdi
rağbet güzel ile zengine) demişlerdir. Bunu yıkmak çok zordur. Bunu
ancak, gerçekten dinine bağlı olanlar yıkabilir. Bunlar hiç yok
değildir. Bize rastlamamışsa da mutlaka vardır. (Onlar zengindir, bize
kız vermez) diye suizan etmek de doğru olmaz. Uygun görülen kapıları
çalmalı, bir açan bulunur inşallah.
Allahü teâlâya dua edip
hayırlısını istemelidir! Rabbimizin bir adı Mucib�dir. Yani kendisine
çevrilen elleri boş çevirmez, boş çevirmekten haya eder. Yeter ki
şartlarına uygun dua edilsin!

Eskiden Ankara�da zengin, itibarlı
bir zat varmış. Evlenen herkes, ona danışırlarmış. (Beyim, falancanın
oğlu kızımızı istedi. Verelim mi?) derlermiş. Eğer kendileri uygun
görürlerse, bu zat da, (Haydi hayırlı olsun) dermiş. Eğer bu evliliğe
rızaları yoksa, (Emriniz başımızın üzerine. Fakat bir de kıza,
dayısına, amcasına sorsak) derlermiş. Sorup gelenler şöyle dermiş:
(Efendim, emriniz başımızın üzerine, ben razıyım. Fakat kız, (Beni
evlendirmeye kalkarsanız, intihar ederim) diyor. Amcası ile dayısı,
(Ona kız vermeyiz, evlendirilirse, kan gövdeyi götürür) diyorlar. Yine
biz sizin emrinize göre hareket ederiz. İtibarlı zat da, ister istemez,
(İşin içinde kan varsa, elbette olmaz. Bu işler iki tarafın rızası ile
olur) dermiş. O itibarlı zat, (Herkes bize kendi isteklerini onaylatmak
için geliyor. Hiç kimse bizim tavsiyemize uymuyor) diye yakınırmış.

Asaletin önemi
Asalet,
diğer hasletlerle birlikte olursa kıymetlidir. Herkes Âdem
aleyhisselamdan gelmiştir. Her iyi kimsenin çocukları iyi olur, her
kötünün çocukları da kötü olur diye bir kaide yoktur. Hazret-i Âdem�in
ve Hazret-i Nuh�un oğlunun biri kâfir olmuştur. Nuh aleyhisselam ile
Lut aleyhisselamın hanımı kâfir idi. Ebu Cehil kâfirinin oğlu ise,
insanların en üstünlerinden, yani sahâbi idi. Peygamber efendimizin öz
amcası Ebu Leheb kâfir idi. Ana-babanızın günahkâr olmasından dolayı,
sizlerin de iyi bir insan olamayacağı anlamını çıkarmanız çok
yanlıştır. Allahü teâlâ, kötüden iyi, iyiden kötü yaratır. Kur�an-ı
kerimde, birkaç yerde, (Ölüden diri, diriden ölü çıkarır) buyuruyor. (A.İmrân 27)

İslam
âlimleri bu âyet-i kerimeyi açıklarken, (Kâfirden müslüman, müslümandan
kâfir yaratır) buyurmuşlardır. Bunun için, soyunuzdaki kimselerin kötü
olması, sizlerin de kötü olacağını asla göstermez. Hepimiz Âdem
aleyhisselamdan geldik. Dinimizde ırk üstünlüğü yoktur. Allah indinde
üstünlük ancak takva iledir.

Güzel huy bir asalettir
Muteber
olmayan bir kitapta diyor ki: (Asalet olmayınca, verilen terbiyenin
fazla tesiri olmaz. Bakırı ne kadar silip parlatsanız, üç gün sonra
gene kararmaya başlar. Sun�i parlaklık kısa bir zaman devam edebilir.
Altın hiçbir zaman pas tutmaz. Silmezseniz bile parlaklığını yine
muhafaza eder. Şu hadise, asaletin ne kadar önemli olduğunu açık bir
şekilde göstermektedir.)

Kitap muteber olmadığı gibi, bu fikir de, Kur�an-ı kerime ve hadis-i şeriflere aykırıdır.
Bir
kimse, asil bir aileye mensup olmasa da, güzel huylu ise, dindar ise,
onun için güzel huyu ve dindarlığı asaletten çok kıymetlidir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Güzel huy gibi asalet olmaz.) [İbni Mace]

(Kadın, malı, güzelliği, asaleti ve dindarlığı için nikah edilir. Sen dindar olanı seç ki, maddi ve manevi nimete kavuşasın!)
[Buhari]

Nasihat ile asaletsiz insan da terbiye edilebilir. Onun için Kur�an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Nasihat et, nasihat müminlere elbette fayda verir.) [Zâriyât 55]

Asaletsiz olanı da terbiye etmek mümkün olmasaydı, Peygamber efendimiz, (Ahlakınızı güzelleştirin) buyurur muydu? (İbni Lâl)

Hazret-i Lokman�a sordular:
- Edep, asalet, mal ve ilimden hangisi daha üstündür?
- Edep asaletten, ilim maldan hayırlıdır. Oğlu, Hazret-i Lokman�a sorar:

- En iyi haslet nedir?
- Dindar olmaktır.

- Peki babacığım, bu haslet iki olursa?
- Dindarlık ve mal sahibi olmak.

- Üç olursa?
- Dindarlık, mal ve haya.

- Dört olursa?
- Dindarlık, mal, haya ve güzel ahlak.

- Beş olursa?
- Dindarlık, mal, haya, güzel ahlak ve cömertliktir.

- Altı olursa?
- Oğlum, bu beş haslet kimde olursa, o kimse takva ehli, temiz bir kimsedir, Allahü teâlânın dostudur, şeytandan uzaktır.

En şerefli kimseler
Kur�an-ı kerimde ise mealen buyuruluyor ki:
(Allah indinde en şerefliniz, takva ehli olanınızdır.) [Hucurât 13]
[Takva ehli olmak, Allah�tan korkup dinin emirlerine uymak ve yasak ettiklerinden kaçmak demektir.]
Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
(Bir kızın küfvünü [dengini] bulunca, hemen evlendiriniz!) [Tirmizi]

Görülüyor
ki, kadını, kızı küfvü ile evlendirmek lazımdır. Küfv, erkeğin soyda,
malda, din işlerinde ve şerefte kadına uygun olması demektir. Küfv
demek, zengin olmak, maaşı çok olmak demek değildir. Küfv olmak,
erkeğin salih müslüman olması, namaz kılması, içki içmemesi, yani
İslamiyet�e uyması ve nafaka kazanacak kadar iş sahibi olması demektir.
Erkeğin, yalnız zengin olmasını, apartman sahibi olmasını
isteyenler, kızlarını felakete sürüklemiş, Cehenneme atmış olurlar.
Kızın da namaz kılması, başı, kolu açık sokağa çıkmaması lazımdır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://grupmedine.yetkin-forum.com
 
Fakir bir gencin ibretli mektubu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
grup medine esintisi :: DİN VE AHLAK DÜNYASI :: EVLİLİK-
Buraya geçin: