Sual: Evlenecek erkeklere tavsiyeleriniz nelerdir?
CEVAP
Şunlara riayet eden erkek mutlu olur:
1-
Eşine karşı her zaman, güzel huylu olmalı. Allahü teâlâ iyi huylu
olanları sever, huysuzları sevmez. Eşini incitmek haramdır. Ona karşı
her zaman, yumuşak davranmalı. Eve gelince selam verip hâl ve hatırını
sormalı, şakalaşmalı. Eşi ile oynamak sevaptır. Sıkıntısını,
düşmanlarını, borçlarını söyleyerek onu üzmemeli. Üzüntülü ise, onu çok
sevdiğini, söyleyip halini sormalı, tatlı şeyler söylemeli.
Bir hadis-i şerif meali:
(Müslümanların en iyisi, en faydalısı, eşine karşı iyi ve faydalı olandır.) [Nesai]
2-
Yapması zor olan şeyleri bile inşallah yaparım diye söz vererek gönlünü
almalı. Çünkü o, kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı, yemeklerini
yapan, çocuklarını yetiştiren fedakâr eşidir.
3- Çocuk
terbiyesinde, ona yardımcı olmalı. Bebek, gece gündüz ağlayıp anasına
hiç rahat vermeyen, onu insafsızca üzen bir alacaklıdır. O halde, ona
yardım edene, Allahü teâlâ yardım eder.
4- Ona, gücü
yetiyorsa o şehirde âdet olan elbisenin, ziynetlerin en kıymetlisini
almalı. Sokağa çıkarken, bunları da örtmeli, yabancıya göstermemeli.
Helalinden en iyi gıdalar almalı. Yemeği yalnız yememeli. Çoluk çocukla
yemek sevaptır. Eve nafaka alırken kısmamalı, israf da etmemeli. Çoluk
çocuğa verilen paranın sevabı, sadaka sevabından daha çoktur. Nafaka
temin edemeyenin evlenmesi haramdır.
5- Eşi ile iyi
geçinmeli. Onu azarlamamalı, yüksek sesle konuşmamalı. Mala ve namusa
hıyanet etmeyen kadınları dövmek değil, onları hiçbir suretle üzmek
caiz değildir. Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyle dursun, acı,
sert bile söylememelidir. Kadınların kalbleri ince ve nazik olduğundan,
birbirlerini çekemeyenleri çoktur. Bu bakımdan, bilhassa yeni evliler,
uyanık olmalı, ana, kız kardeş ve başka kadınların, eşini
çekiştirmelerine aldanmamalı, böyle şeyler söylenmesine fırsat
vermemeli. Böyle sözlere uyarak eşini incitmekten sakınmalı. Anası ve
kız kardeşleri için eşinin söylediklerine karşı da uyanık olmalı. Anaya
eziyet edilmesine fırsat vermemeli. Anasına, kendisi, eşi ve çocukları,
muhakkak saygı göstermeli. Ana babaya, kayın valide ve kayın pedere
saygı, hizmet edilmesi birinci vazife olmalı. Büyüklerin rızasını,
duasını almaya çalışmalı, hayır dualarını, büyük kazanç bilmeli.
6-
Huysuzluğunu yumuşak karşılamalı. Onunla iyi geçinmeye çalışmalı.
Akıllı eşler, birbirini üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, ahmaklık
alametidir. Huysuz kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur.
Sinir hastası olur. Böylece çeşitli hastalıklar meydana gelir. Eşi
hasta olan kimse, perişan olmuş demektir. Eşinin hizmet ve
yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerine çare aramakla
geçer. Bütün bu sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Ne yazık
ki bu pişmanlığının faydası olmaz. O halde; eşine yapacağı huysuzluğun
zararı kendine olur. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya
çalışmalı!
7- Huyu değişirse, suçu kendinde bulup, ben iyi olsaydım, o da böyle olmazdı, demeli.
8-
O kızınca, susmalı. Böylece, pişman olup, özür dileyebilir. İyilikleri
görülünce Allah�a şükretmeli ve ona dua etmeli. Öyle davranmalı ki,
eşim beni çok seviyor intibaını vermeli.
9- Günah olmayan
kusurlarını görmemeli. Günahlardan vazgeçmesini, namaza, oruca ve gusle
devam etmesini tatlı ve yumuşak sözlerle anlatmalı. Kıymetli şeyler
alacağını söz vererek ibadetleri yaptırmalı, günahlarını önlemeli.
Ayıplarını, sırlarını, herkesten gizlemeli. Kur'an okumasını ve
ilmihalini öğretmeli. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumalı.
10- Ona, hep hayır dua etmeli. Çünkü, o, evinin bekçisi, aşçısı, terzisi, yoldaşı ve hayat arkadaşıdır.