TEŞRİK TEKBİRLERİ
"Allahü ekber, Allahü ekber, lâ İlâhe illallahü vellahü ekber, Allahü ekber ve Lillahilhamd''
Teşrik tekbirlerini getirmek vaciptir.
Erkek, kadın, misafir, mukîm, her mükellefe vaciptir.
Arefe gününün sabahının farz namazını kılımıyla başlar, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazı farzının kılımıyla biter.
Toplam 23 vakit farz namaz arkasından teşrik tedbirleri getirmek herkese vaciptir.
Tekbirler farz namazın selamına bitişik olarak bir defa söylenerek yerine getirilir.
Teşrik günlerinde namazı kazaya kalanlar, tekbirleride kaza eder.
Teşrik günleri dışında kazaya kalan namaz kılınırsa tekbirler getirilmez.
Kadınlar bu tekbirleri gizli olarak getirirler.
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak:
1) Açıklamalı, Muamelatlı, En Geniş İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz, İstanbul Eski Müftüsü, Çile Yayınevi, 1977
2) İlmihal 1, İman ve İbadetler, Türk Diyanet Vakfı, 1999
Kurbanda ortaklık ve şartları
Soru: Kurban hayvanına kaç kişi ortak olabilir ve ortaklarda olması gereken şartlar nelerdir? Ortak kesilen hayvanın etinin taksimi nasıl yapılmalıdır?
Cevap: Bismillâhirrahmanirrahim
Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir. Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Yedi kişiyi geçmemek şartıyla ortakların tek veya çift olmalarında bir fark yoktur. Ortakların hisselerinin eşit olması şart değildir. Yeter ki her ortağın hissesi en az yedide bir veya katları olsun. Sekiz kişi bir sığıra ortak olamaz. Çünkü her bir ortağın hissesi en az yedide bir olmalıdır. İki kişi iki koyuna ortak olabilir. Biri, biri adına, diğeri de öbürünün adına kesilir.
Ortaklıkta bulunması gereken şartlar şunlardır: Bütün ortakların Müslüman olmaları, hepsinin kurban niyetiyle ortaklığa katılmaları, her birinin ortak kurbanda en az yedide bir hisseye sahip olmaları�
Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa, hiç birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz. Fakat kurban türlerinin aynı olması şart değildir. Yani bir kısmının vacip kurbanına, bir kısmının da sünnet, nafile veya akika gibi değişik kurban türlerine niyet etmesi caizdir. Ancak bütün ortakların aynı tür kurban için ortak olmaları müstehaptır. Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır (Bedayi: 5/71-72, Damad: 2/521), ortaklar göz kararı ile ayıramazlar. Ancak bir ailenin fertleri için kurban edilecek olursa, bunun etini taksim etmeleri gerekmez. Diğer taraftan ortaklaşa kurban kesenler, kurban etini tamamen yoksullara dağıtacak veya bir kuruma verecek olurlarsa, bu takdirde de kurban etini taksim etmeleri gerekmez.
Satın aldıktan sonra kurbana ortak almak
Soru: Tek başına kesmek niyetiyle kurban alan bir kimse, daha sonra başkalarını kurbanına ortak alabilir mi?
Cevap: Bismillâhirrahmanirrahim
Alabilir, fakat bu mekruhtur. Çünkü bu kimse ahdini, sözünü bozmuş sayılır. Bu durumda en güzeli, bu kimsenin ortaklarından aldığı hisse tutarlarını sadaka olarak fakirlere vermesidir.
Fakat bu durumdaki kimse fakir ise, bir görüşe göre başkalarını ortak edemez. Çünkü yükümlü değilken onun keseceği bu kurban, bir adak kurbanı derecesindedir. O kimse, bu kurbanı almakla kendisine vacip kılmıştır.
Bir kimsenin daha sonra başkalarını ortak etmek niyetiyle tek başına kurban alması caizdir. Bu kimse şayet ortak bulamazsa bile tek başına keser, caizdir.
Adak niyetiyle ortak olmak
Soru: Adak kurbanı veya velime (evlilik ziyafeti) niyetiyle bir sığıra ortak olunabilir mi?
Cevap: Bismillâhirrahmanirrahim
Evet, adak kurbanı niyetiyle veya şükür ve sünnet kastıyla velime (düğün ziyafeti) için bir sığıra ortak olunabilir, caizdir.
Kaza kurbanı niyetiyle ortak olmak
Soru: Ortaklardan biri geçen senenin kurbanına niyet etse, bu ortaklık geçerli olur mu?
Cevap: Bismillâhirrahmanirrahim
Geçerli olur. Yalnız kaza niyetiyle katılan ortağın kurbanın etinden faydalanması caiz değildir. Tamamını fakirlere dağıtması gerekir.
Kaynak: Mehmet Talü
milli@milligazete.com.tr17.12.2006